Cümle Öğeleri
Cümle öğeleri olan özne, fiil ve nesnenin tanımı, örnekler ve bunların İngilizce cümledeki konumu. İngilizce öğrenen biri olarak aşağıdaki üç temel öğeyi bilmeniz yeterlidir. Diğer öğelerin adını Amerikalıların çoğu bilmez.
ÖZNE
Her cümle bir iş ya da oluş anlatır. Özne, o işi ya da oluşu gerçekleştirendir.
Mesela “Ali okula gidiyor” cümlesinde “gitmek” işi anlatılıyor. Bu işi yapan kim? Ali. O zaman öznemiz “Ali”
“Ahmet öğretmendir” cümlesinde bir oluş anlatılıyor, öğretmen olmak. Bu oluşu yapan yani öğretmen olan kimdir? Ahmet. Öznemiz Ahmet’tir.
Bu örnekleri İngilizce olarak ele alırsak:
“Ali is going to school.” Who is going to school? Ali. Ali is the subject = Özne Ali
“Ahmet is a teacher” Who is a teacher? Ahmet. Ahmet is the subject = Özne Ahmet
Gizli Özne:
İngilizce’de gizli özne yoktur. Türkçe “Geldi” kelimesi tek başına bir cümledir. Öznesi “o”dur ve gizlidir. İngilizce’de böyle bir durum yok. En azından yazılı olarak yok, kural olarak yok. Bu yüzden her cümlede özneyi söylemek zorundayız. Kısacası öznesiz cümle olmaz.
Öznenin cümledeki yeri:
Özne -varsa zaman ve yer ifadelerinden sonra- her zaman cümlenin ilk kelimesidir.
We are listening to music.
Cemil comes from Kayseri.
Wolves eat meat.
Duyduğumuz / okuduğumuz her cümlede önce özneyi aramalıyız. Cümlenin başında zaman ya da yer belirten ifadeler yoksa özne ilk kelimedir. Varsa bunların ardından gelen ilk kelimedir. Zaman ve yer ifadeleri cümlenin sonunda da gelebilir.
In 1991, Iraq invaded Kuwait.
In Australia people speak English.
On Fridays I don’t go to school.
Atatürk was born in 1881.
Fatih conquered İstanbul in 1453.
Öznenin cümlede ilk öğe olması öğrenenler için büyük avantajdır. Zaman içinde beynimiz ilk duyacağımız / okuyacağımız kelimenin özne olacağını öğrenir ve buna kendini hazırlar. Bu da anlama hızını artırır.
FİİL
Her cümlede anlatılan bir iş / oluş vardır. İşte o işi / oluş cümlenin fiilidir.
“Ahmet geliyor.” Burada anlatılan iş “gelmek”. Cümlenin fiili “gelmek”
İngilizcesine bakalım:
“Ahmet is coming home“. What is Ahmet doing? He is coming. Coming is the verb. Fiil coming
İsim Cümlesi:
Dilimizde cümleler yüklemine göre isim cümlesi ve fiil cümlesi diye ikiye ayrılır. İngilizcede ise bütün cümleler fiil cümlesidir. Fiilsiz cümle yoktur. Her cümlede fiil vardır. Peki dilimizdeki isim cümlelerinin İngilizcelerinde nasıl fiil oluyor derseniz şu örneklere bakalım:
Ben öğrenciyim : I am a student.
Ahmet benim arkadaşım: Ahmet is my friend.
Onlar Kayserili: They are from Kayseri.
Görüldüğü gibi bu isim cümlelerinin İngilizcelerinde fiil olarak am/is/are kelimelerini kullanıyoruz ki bunlar fiil türünden kelimelerdir; “be” fiilinin geniş zaman halleridir. Geçmiş zamanda ise aynı fiilin geçmiş zaman halleri olan “was /were” kelimeleri kullanılır:
Ben öğrenciydim: I was a student.
Ahmet benim arkadaşımdı: Ahmet was my friend.
Onlar buradaydı: They were here.
Fiilin cümledeki yeri:
Fiil her cümlede vardır ve her zaman özneden sonra gelir.
Canadians speak English and French.
My family live in Adana.
Atatürk started the war of independence in 1919.
Özneyle fiil arasında zaman ifadeleri bulunabilir.
I always speak English in the classroom.
Memati never listens to rock music.
Kerim often visits his grandparents.
Fiilin cümlede sabit bir konumda (özneyle nesne arasında) bulunması İngilizce öğrenenler için büyük avantajdır. Özneyi duyduktan sonra bu özne ne iş yapmış bunu duyacağımızı bilmemiz beynimizi buna hazırlamamızı sağlar. Bir süre sonra beyin kendini buna otomatikman hazırlar.
Şu cümlede ikinci kelimeye bakınız:
Fatih conquered İstanbul in 1453.
Burada ikinci kelimeyi bilmiyorsunuz. Ama şunu biliyorsunuz. Bu conquered kelimesi cümlenin fiilidir ve özne olan Fatih’in 1453’te İstanbul’a ne yaptığını anlatır.
Bir başka örnek:
Galatasaray beat Fenerbahçe 2-1, and Galatasaray became the champion that year.
Bu cümlede ikinci kelime olan “beat” kelimesinin anlamını bilmesek de fiil olduğunu yani özne Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye yaptığı şey olduğunu biliyoruz. Galatasaray Fenerbahçe’yi 2-1 ne yapmıştır? Sonraki cümleden Galatasaray’ın şampiyon olduğunu öğreniyoruz. Buna göre Galatasaray Fenerbahçe’yi 2-1 yenmiş olabilir, değil mi?
NESNE
Cümlede anlatılan işten etkilenene nesne denir.
Ahmet Mehmet’i dövdü.
Bu cümlede anlatılan iş “dövmek”tir. Bu işi yapan Ahmet’tir. Ahmet öznedir. Bu işten etkilenen de Mehmet’tir. O da nesnedir.
Kazm Cemile’yi seviyor.
İş sevmek. İşi yapan yani seven Kazım. İşten etkilenen yani sevilen Cemile. Nesne Cemile.
Her cümlede nesne olur mu?
Olmaz. Türkçe derslerinden “geçişli fiiller – geçişsiz fiiller” konusunu hatırlıyor musunuz? Bazı fiiller nesne almaz. Fiile “neyi” sorusunu sorabiliyorsak o fiil geçişli fiildir ve nesne alır:
Ahmet alacak. Neyi alacak? Bu sorunun bir cevabı olmalı, değil mi? O zaman “almak” fiili geçişli bir fiildir ve bunun fiil olduğu cümlede bir nesne bulunur.
Kamil uyudu. Neyi uyudu? Bu mantıklı bir soru değil. Uyumak fiiline böyle bir soru sormamız mantıksızdır. O zaman bu geçişsiz bir fiildir ve bunun fiil olduğu cümlede nesne bulunmaz.
Nesnenin cümledeki yeri:
İngilizce’de özne ve fiil gibi nesnenin de sabit bir yeri vardır. Bu öğe cümlenin son öğesidir, fiilden sonra gelir.
Ahmet beat Mehmet.
Kazım loves Cemile.
Ahmet will buy a new car.
İngilizce’de cümle öğelerinin konumlarının sabit olması bir zorunluluktur. Biz Ahmet Mehmet’i dövdü dediğimizde kimin döven kimin dövülen olduğu bellidir. Dövülen “-i” eki alır (Mehmet’i). İngilizce’de ise böyle bir ek yok. Ahmet beat Mehmet. Biz bu cümlede Mehmet’in dayak yediğini cümlenin son öğesi olmasından /fiilden sonra gelmesinden anlıyoruz. Bu cümlede Ahmet ve Mehmet yer değiştirirse yani Mehmet beat Ahmet dersek dövenle dövülen değişir. Öğeleri doğru sırada konumlandırmak bu yüzden çok önemlidir.
İki nesneli cümleler
My father bought me a new car.
Bu cümlede hem “me” hem de “a car” kelimeleri nesnedir. Bu, fiilin anlamıyla ilgili, yani fiile özel bir durumdur. Sadece bilginiz olsun diye söyledim, görürseniz şaşırmayın. Bu ikisi yer değiştirebilir:
My father bought me a new car. = My father bought a new car for me.
Osman gave Ahmet some money = Osman gave some money to Ahmet.